Kırmızı Elbise ve Kunduzun Üst Geçitteki Halleri

Saat tam 5.38 , eve girdiğimde hava daha karanlıktı, güneşin doğmasına bir kaç saat olduğunu bilmek rahatlattı beni. Güneş doğmadan önce bir fincan kahve iyi gelir diye düşündüm, halsizliğim ben dahil çevremdeki herşeyi rahatsız etmeye başlamıştı. Bügün dedim , bugün benim için tatil, çalışmak yok.


Bu hafta, 4. tatilimi yaşıyorum. Farkındayım muhteşem bir işim var, yıllarca farklı işler denedikten ve dikiş tutturamadıktan  sonra, bu işi buldum. Mantık çok basit bizim işte, sonunda bir tatili hak ediyorsam çalışıyorum demektir. Cebime beş kuruş girdiği yok, beş kuruşu düşünecek halimde yok şuan. Çok yorgun olduğumu biliyorum ve bu tatili gerçekten hak ediyorum.

Dolapta Eskiye ait bir kaç şey buldum, eski olan herşey beni hep rahatsız etmiştir. Hatırlamak acı vermiştir bana her zaman. Bugünlerde çok fazla şeyi hatırlamaya başladım. Kokular, kelimeler, garip olayların başlangıçları ve sonları, buda beni oldukça halsizleştirdi.

Dolabımda fazlaca kırmızı elbise bulmak mümkün, hepsi bir yerlerde bir zamanlar giyilmiş olmalılar, şahsen bir çoğunu tanımıyorum, eğer orda durmaya devam ederlerse hepsini hatırlayacağımdan korkuyorum. Saat 6.13 elbiseleri hiç özen göstermden büyük bavula yerleştirdim, satıp belki bir kaç kuruş kazanabilirim, tanıdığım ikinci el kıyafetler satan bir işportacı var, ölü kıyafetleri satar genelde, levi's kotlar 5 lira neredeyse, Kanserden ölmüş birinin kotlarını almıştım çok eskiden halada giyerim.

 Saat 7.42 bugünün tatil olduğunu unutmuşum, kırmızı elbiseler bekleyecek, ben ne zaman kendime gelirsem o zaman satılacaklar. ve bu elbiseler üst geçitten düşen bir kadının elbiseleri diyeceğim. yeni sahipleri gelecek ve yeni sahipleri çok yaşayacak.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder